Evet çıkarsa tek
adam riski olacakmış. Tek adamdan niye korkuyorsun? 624 yıllık Büyük Osmanlı
Devleti senin korktuğun bu sistemin benzeri ile yönetilmedi mi? Şimdi eyaletler mi olacak deme, eğer öyle bir ihtimal olsaydı maddelerde yer alırdı, madde olmadığına göre eyalette yok. Osmanlı Devleti bu sistem benzeri ile yönetildiği için dünyaya
adalet tesis etmedi mi? Monarşiyi mi savunuyorsun İsmail diyorsan; belirli
aralıklarla yapılacak seçimler demokratik sistemin en büyük göstergesi
olmayacak mı?
Yoksa sen
halkına mı güvenmiyorsun? Zamanın güçlü ülkesi Amerika dahi buna benzer yönetim
sistemini halkına güvenip teslim etti ise sen niye Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarına güvenmiyorsun? Yönetim biçimlerinde arzu ettiğimiz durum
temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesi etrafında toplanması değil midir?
Temsilde adaleti millet vekili sayısını artırarak gerçekleştirilirken,
yürütmeyi ise, koalisyonların önüne geçen bu yapı ile gerçekleştirmiyor muyuz?
Neyden çekiniyorsun?
İlla yönetimde
istikrarın gelmesi, yani yürütmenin güçlenmesi için bir askeri darbe
sonrası gerçekleştirilen anayasalar sayesinde mi olması gerekiyor? Ne çok soru
sordum değil mi. Şöyle bir
düşünelim: Tek başına iktidara gelen partileri, nasipse gelecek olan sistemin işlevselliğine az da olsa benzetirsek şu soruyu sormamızın abes bir tarafı olmaz: Tek başına iktidara gelen partiler bu ülke zararına yaptığı ne vardı
da halkın seçeceği Cumhurbaşkanı'ndan korkuyorsun? Amerikan yönetim biçimi
halkına güvenip yoluna devam ederken Türkiye Cumhuriyeti yönetim biçimi niye
halkına güvenmesin?
Seçim kanunlarının düzenlenmesindeki
amaçlarından biri de, yukarıda bahsi geçtiği üzere, temsilde adaleti, yönetimde istikrarı sağlamaktır. Nasip
olursa gelecek bu yapı, bu unsurları günümüz yönetim şeklinden daha iyi
sağladığı için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmadınız. Biliyorsunuz ki Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi temsilde adaleti yönetimde istikrarı
bizlere getirecek. Sizin başvurunuz da bu gerekçe ile iptal olacaktı. Eskiden
hemen hemen %30'dan fazla oy alan iktidar olurken, bu düzenleme ile %50'yi geçme
şartı aranacak, daha ne olsun.
Bu sistem
değişikliği, Cumhuriyet kurulduğundan beri hem devlet yönetimi hem ülkenin
gelişimi hem de halkın potansiyelini ortaya koyması için kaçırılmayacak bir
fırsattır. Hissi davranmamız bize fayda sağlamayacaktır. Dünyanın değişen konjonktürüne
güçlenerek adapte olmamız için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önünü açmamız
gerekir.
Her ne kadar
yukarıdaki konu ile bir bütünlük arz etmese de SSK genel müdürlüğü meselesine
girmeden yapamayacağım. Niye o günkü durumum malzeme konusu yapılıyor
serzenişine şu şekilde cevap vermek icap eder: Yöneticiler yönettiği kurumun
ahvali ne olursa olsun mevcut durumun üstüne daha fazla ne koyabilirim diye düşünür ya da
düşünmeli. Bundan yakınmak ise en kolayıdır. Örneğin Recep Tayyip Erdoğan
İstanbul Belediye Başkanı olduğun da bana kıt kaynaklar ayırıyorlar diye atılım
yapmasaydı şuanda başarıdan bahsedilebilir miydi? Ya da başbakan olduğu
dönemde, dünya ekonomik krizi çıktığın da, teğet geçecek cümlesi yerine dünyada
kriz var bizde de kriz olacak demiş olsaydı bu liderlik vasıflarına yaraşır
mıydı? Ya da Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda çeşitli bahanelerle düşmandan geri mi durmak gerekirdi? Gelişim isteyen, gelişim için çabalayan lider
tipi ile gelişimi istemeyen, kabullenmiş, zordan çekinen lider tipi arasındaki farkı millete
göstermek suç mu? Referandum, daha müreffeh bir Türkiye'nin habercisi olduğuna
göre bu değişimi ve gelişimi istemeyen kim? Gelişimi, yenilenmeyi ve zorlukların üstesinden gelmeyi göze alamayan lider tipini bu halk seçmez. Ondan dolayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrasını sen düşünme halk ne yapacağını bilir. İkna olduysan gel sende evet
de.
***
Madem bütünlüğü bozduk bu da düzensiz bir yazı dizisi olsun. Seçime az bir süre kala reel ekonomi konularına girmeden mevzuyu kapatmayalım. Bazı yatırımların planlanması ve gerçekleştirilmesi az bir zaman sürecinden ziyade yıllar süren süreçler gerektirebilir. Ekonomi ise siyasi istikrardan ya da istikrarsızlıktan, geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerden hatırlanacağı üzere, fevkalade etkilenmektedir. Uzun vadeli yatırım planlamaları, koalisyon neticesinde ortaya çıkacak olan belirsizlikleri kaldıramayacak düzeyde, bir ülkenin gelişimi için önem arz etmektedir. Bu hem ulusal sermayedarlar için hem de uluslararası sermayedarlar için geçerli olan bir durumdur. Biz bu seçimden sonra siyasi istikrarın devamlılığının önünü açıyoruz. Halktan %50 ve üzeri oyla iktidar olan yönetim, ekonomik istikrarı devam ettirmekle mükellef olacaktır. Binaenaleyh, hiç bir siyasi iktidar ekonomi kötüye gittiğin de bunu "sisteme" bağlayamayacaktır. Böylelikle hem yatırımcılar hem halk hem de çalışmak isteyen iktidar sahipleri rahat edecektir. Bu sayede ekonomik öngörüler, Allah'ın izni ile, her daim istikrarlı bir seyir izleyerek gelişimin aksamaması, siyasi yönetim tarzında gerçekleştirilecek bu değişim sayesinde teminat altına alınacaktır.
***
***
Madem bütünlüğü bozduk bu da düzensiz bir yazı dizisi olsun. Seçime az bir süre kala reel ekonomi konularına girmeden mevzuyu kapatmayalım. Bazı yatırımların planlanması ve gerçekleştirilmesi az bir zaman sürecinden ziyade yıllar süren süreçler gerektirebilir. Ekonomi ise siyasi istikrardan ya da istikrarsızlıktan, geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerden hatırlanacağı üzere, fevkalade etkilenmektedir. Uzun vadeli yatırım planlamaları, koalisyon neticesinde ortaya çıkacak olan belirsizlikleri kaldıramayacak düzeyde, bir ülkenin gelişimi için önem arz etmektedir. Bu hem ulusal sermayedarlar için hem de uluslararası sermayedarlar için geçerli olan bir durumdur. Biz bu seçimden sonra siyasi istikrarın devamlılığının önünü açıyoruz. Halktan %50 ve üzeri oyla iktidar olan yönetim, ekonomik istikrarı devam ettirmekle mükellef olacaktır. Binaenaleyh, hiç bir siyasi iktidar ekonomi kötüye gittiğin de bunu "sisteme" bağlayamayacaktır. Böylelikle hem yatırımcılar hem halk hem de çalışmak isteyen iktidar sahipleri rahat edecektir. Bu sayede ekonomik öngörüler, Allah'ın izni ile, her daim istikrarlı bir seyir izleyerek gelişimin aksamaması, siyasi yönetim tarzında gerçekleştirilecek bu değişim sayesinde teminat altına alınacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder